İNEK GÜBRESİNDEN KOZMOSA , EN ESKİ ORGANİK TARIM METODU OLAN BİYODİNAMİK (BİYOLOJİK DİNAMİK) TARIM

1-RUDOLF STEİNER VE ANTROPOSOFİ

Rudolf Steiner: 25 Şubat 1861- 30 Mart 1925

Rudolf Steiner 1861 yılında Avusturya Macaristan İmparatorluğu zamanında Kraljevec’da (şimdi Hırvatistan’a ait) doğmuş, filozof, pedagog, mimar, sanatçı, doğa bilimleri uzmanı ve antropozofinin kurucusudur. Çocukluğunu Viyana’nın güneyinde Burgenland’da geçirdi. Viyana Yüksek Teknik Okulu’nda biyoloji, kimya, fizik ve matematik okudu. Germanistik profesörü Karl Julius Schröer’e çok saygı ve sevgi duyan Steiner, onun önerisi ile eğitimi sırasında, Goethe’nin doğa bilimleri üzerine olan yazılarını inceledi ve yazıları gazetelerde, edebi dergilerde yayımlandı. Böylece Goethe ile ilgilenen Steiner, aynı zamanda felsefe araştırmalarına ağırlık verdi. Okurken, evde özel eğitmen olarak dersler verdi. 1891’de “Hakikat ve Bilgi” teziyle Rostock Üniversitesi’nde doktorasını tamamladı. 1899’den 1904‘e kadar Berlin’de işçi çocuklarının gittiği okulda eğitmenlik yaptı.

1899 yılında Anna Schultz ile evlenen Steiner teozofi ile ilgilenen insanlarla bir araya gelir ve 1902 yılında da Almanca konuşulan alanın teozofi topluluğunun genel sekreteri olur. 1913 yılında bu topluluktan ayrılır. 1912’de de eşinden de boşanır. Tüm bu yaptığı işler onu ileride antropozofiye hazırlayan unsurlardan olmuştur.

1914 yılında Marie von Sievers ile Dornau’da evlenir. Düşünme, hissetme ve isteme disiplini olan antropozofiyi oluşturmaya başlar. Biyografisinde gördüğümüz, evlendiği kadınların da gittiği yollu belirlemesinde çok etken olduğudur. Yunanca Antroposinsan ve Sophiabilgi kelimelerinden oluşan antropozofinin kelime anlamı şöyle çevrilebilir: “İnsan doğasının bilgeliği”. Antropozofi, insanın içindeki ruhsal ögelerin evrendeki ruhsal olana doğru yönlendirilebilmesi için var olan bilgi yoludur diyebiliriz. 1912 yılında antropozofi topluluğunu kurar ve Dornach- Basel’de yapılan Goetheanum topluluğunun buluşma yeri olur.

İlk Goetheanum, Rudolf Steiner tarafından ahşaptan yapılmış olup 1922’de yeni yıla girerken yanmıştır. Şu andakinin çizimlerini 1924 yılında Rudolf Steiner yapmıştır. Goetheanum Basel -İsviçre’de antropozofi grubunun toplanma merkezi. Ziyarete açık. Dıştan sadeliği ve köşeleri olmayan, içte ise özellikle camlardaki renk cümbüşü etkileyici.

Steiner, antropozofiyi bir “spiritüel gelişim yolu” olarak da tanımlardı. Rudolf Steiner, antropozofiyi tıpa, dansa (Eurhythmy), eğitime (Waldorf okulları), mimariye (Goetheanum gibi) ve tarıma uyarladı.

Rudolf Steiner’e yakın olan çiftçiler, toprak sahipleri, gıda imalatı yapanlar gözlemlerinde, gıda maddelerinin her geçen gün tadının bozulduğunu, tohumların soysuzlaştığını fark ederler. Çocukluklarındaki patatesin, tahılın tadının artık olmadığını, diğer ürünlerde de eski kalitenin olmadığını, toprağın yapısının bozulduğunu görürler. İlginç olan şu anda da aynı şeyleri halen konuşuyor olmamız. Antropozofinin bu konuda yol gösterebileceğini düşünür ve Rudolf Steiner’den kendilerine rehberlik etmesini, yol göstermesini isterler. Rudolf Steiner, çiftçilerin, toprak sahiplerinin talebi ve Kontes Johanna, Grafen Karl von Keyserlingk’in daveti üzerine 1924 yılında bir tarım kursu Breslau bölgesindeki Koberwitz’te (şimdiki Polonya’da) açar. Yaklaşık 100 kişinin katıldığı bu kursta, Rudolf Steiner beşeri bilimlerin temeli, doğa ve bütüncül tarımı anlamak ve uygulamak hususunda yeni yollar açacak sekiz seminer verir. Bunlardan bazıları tarımda hayvan besleme, tohum üretimi gibi pratik konuları içermektedir. Bu kursda tarım yaparken, beşeri bilimleri temel alarak, gökyüzünü (kozmos) ve toprağın birlikte değerlendirilmesi gerektiğini söyler.

1924 yılındaki kursun verildiği Koberwitz şatosu

Toprağı yaşayan bir organizma olarak görüp, bu organizmanın ayın hareketleri ve özel preparatlarla güçlendirilmesi gerektiğini söyler. Sadece güneşten ve aydan, tarım yaparken yararlanılmayacağı, aynı zamanda gezegenlerin hareketlerinin de tarımda önemli rol oynadığını; örneğim ekim veya hasatta dikkate alınması gerektiğini ifade etmiştir. Anlatımları ile de mineral gübre kullanımı ve yoğun tarımsal üretime karşı olduğunu göstermiştir. Bu kursta anlattıkları daha sonra “Geisteswissenschaftliche Grundlagen zum Gedeihen der Landwirtschaft” isimle kitap haline getirildi.

Kursun üçüncü günü Koberwitz’de “Versuchsring anthroposophischer Landwirte” (Antropozofik çiftçiler araştırma halkası) kurulur. Bu araştırma halkası üç yıl sonra “Verwertungsgenossenschaft für Produkte der Biologisch-Dynamischen Wirtschaft Methode” (Biolojik-Dinamik Ürünleri Değerlendirme Kooperatifi’ni) kurar. 1928 ‘de “Demeter”i (Yunan mitolojisindeki toprak ve bereket tanrıçasından esinlenerek) oluştururlar ve Demeter markası ile ürünlerini satmaya başlarlar.

Böylece 30 mart 1925’de, kursu verdikten bir yıl sonra vefat eden Rudolf Steiner bu kursla biyodinamik tarımın ilk tohumlarını atar.

2-BİYODİNAMİK TARIM

Yaşayan organizma

Çiftçinin, çeşitli ürünlerin tarımsal üretimini yaptığı, besleyebildiği kadar hayvanı barındırdığı, gübresi ile iyi bir toprak beslemeyi sağladığı, biyodinamik preperatlarla da doğal süreçlerini aktive ettiği tarımdır.

Tarımsal işletmeyi, bulunduğu yere göre tasarımının yapılması gereken, yaşayan bir organizma olarak görür. Her tarımsal işletmenin/ çiftliğin tasarımı farklıdır, kendine özgüdür. Organizmanın organları ise, doğada birbirleri ile yakın ilişki içinde olan insan, toprak, toprak canlıları, bitkiler ve hayvanlar alemi olup, bunlar birbirlerinden bağımsız düşünülemez. Organizmanın kapalı bir döngüsü olmalıdır. Döngü ise, bir açıdan çeşitlilikle, diğer açıdan da kendi kapalı madde döngüsü; gübre- toprak- yem ile sağlanır. Rudolf Steiner, ”sağlıklı bir organizma, ihtiyacı olan ne ise, onu kendi içinde ortaya çıkarmalıdır” der.

  • Bu yaklaşım doğal kaynakların gereğinden fazla kullanılmasının önlenmesini,
  • uzun süreli bir münavebe yapılmasını,
  • hayvancılığın da çok yönlü (büyük-küçükbaş, tavuk gibi) yapılmasını tercih eder.

Kozmik ritmin dikkate alınması

2017 yılında Nobel tıp ödülü, insanın biyolojik saati ile ilgili çalışma yapan bilim adamları Jeffrey C. Hall, Michael Rosbash ve Michael W. Young’a verildi. Bu çalışmaya göre; iç saatimiz, fizyolojimizi büyük bir hassasiyetle günün önemli safhalarına göre uyarlıyor; davranış, hormon seviyeleri, uyku, vücut ısısı ve metabolizma gibi kritik fonksiyonları düzenliyor. Dış çevremiz ile iç biyolojik saatimiz arasında geçici bir uyumsuzluk doğduğunda, örneğin uzak bir yere seyahat edip “jet lag” olduğumuzda sağlığımız olumsuz etkileniyor ve yaşam tarzımızla iç saatimiz arasında bir uyumsuzluk yaşanırsa hastalık riskimiz artıyor. Söz konusu araştırmalar önce bitkilerde üzerinde gerçekleştirilmiştir.

Biyodinamik tarımda ise bitkilerin bu içsel ritimlerinin kozmos ile bağlantılı olduğu düşünülür. Hatta kozmosun bitkilerin bu içsel ritmini etkilediği düşünülür.

Bitkilerin de günlük bir ritmi vardır. Öz suyu öğleden sonra yapraklardan aşağı köklere iner, sabah ise bitki öz suları köklerden yukarı çıkar, yoğun bir selüloz dolaşımı vardır. Saat 09.00’da ise en üst noktaya ulaşır ve yaprak ve kök hücreleri daha taze ve şişkindir. Buna karşılık öğleden sonra yapraklar daha kötü gözükür. Bu sebeple yaprağı yenen sebzelerin sabah hasat edilmesi önerilir.

Dünyanın da kendi ritmi var. Kendi ekseni etrafında 24 saatte dönmesi gece ve gündüzü oluşturur, dünyanın güneşin neresinde olduğuna göre de gece ve gündüzünü yaşarız. Güneşin etrafında belirlediği eksende dönmesi de mevsimleri meydana getirir. Dünyanın ritmi bu kadar etkili olurken, neden gökyüzü / kozmos tarımı etkilemesin diye düşünülür! Gökyüzünde 88 takım yıldızdan 12 tanesi, Güneş’in ekliptik düzlemine denk gelmektedir. Zodyak burçlar kuşağı olarak adlandırılan bu kuşaktaki takımyıldızlar Zodyak takımyıldızları olarak bilinirler. Bu bizim burçta dediğimiz 12 Zodyak takımyıldızının farklı kozmos güçlere sahip olduğu düşünülür. Bu 12 burcun, dört elementini de (toprak, ateş, hava, su) dikkate alarak tarım: ekim, dikim, gübreleme, hasat, münavebe gibi uygulamalar yapılır. Bunun gibi ayın hareketlerinin de tarımı etkilediği düşünülür.

Kozmik ritmin tarıma etkisinin uygulaması ve ay takvimi

Yeni Ay: Doğaya güçlü etkileri olur. Doğa vermeye başlar ve bitkilerdeki öz suyunu uyarır. Hasta dalları budamak için ideal zaman.

Büyüyen ay: Öz suyu toprak üstüne doğru hareket eder. Özellikle yaprağı yenen, yukarıya doğru gelişen bitkilerin ekimi ve uygulamaları için en uygun zaman.

Dolunay: Çok güçlü bir enerji serbest kalmaktadır. Ancak dengededir. Özellikle otların şifa gücünün çok yüksek olduğu bir dönem. Gübrenin etkisinin en çok olduğu zaman.

Küçülen ay: Öz suyu köklere doğru geri gider. Kökleri yenen bitkilerin ekimi, bakımı için en uygun zaman.

Ayın evreleri
Foto: www.sevilaycali.com

Biyodinamik tarımda Maria Thun’nun geliştirdiği ay takvimi dikkate alınır. Maria Thurn 60’lı yıllarda kendi sebze bahçesinde yaptığı gözlemler neticesinde bu takvimi geliştirmiş. 1963 yılında ilk ay takvimini çıkaran Thun, sonraki yıllarda da “ekim zamanları” adı altında ay takvimi çıkarmaya devam eder. Maria Thun’un ay takviminin önemli bir farklılığı, ayın siderik periyodunu dikkate alarak ay takvimini hazırlamasıdır. Bu siderik ay döngüsü 27,3 gün sürüyor.

Ayın gökyüzündeki konumu sabit değildir ve ay her zaman eksende aynı yükseklikte hareket etmiyor, bazen yüksekte, bazen alçakta kalabiliyor. En derinde olan yayda olabileceği gibi, dönüm noktası olan ikizlere kadar yükselip ve tekrar yaya inebiliyor (altta) .

Hasat tarafı – Ayın büyüme ve küçülmesinin tarıma etkileri – Ekim tarafı
Git gide azalan ayda ekim ve fide dikimi yapılır, ay yükseldikçe de hasat ve budama gibi işlemler yapılır. Kaynak: http://wiki.astro.com/astrowiki/de/Bild:Pflanzzeit.gif#filelinks

Maria Thun, ay ve yıldızların konumuna göre bitkileri 4 sınıfta toplamıştır.

Bitki grubu Gezegen Grubu / element Örnek bitkiler
Kökleri yenen bitkileri Boğa, başak, oğlak Toprak havuç, turp, pancar, kereviz, şeker pancarı, soğan, patates, şalgam gibi..
Yaprakları yenen bitkiler Balık, akrep, yengeç Su Marul, lahana, pırasa, maydanoz, ıspanak gibi..
Çiçekleri değerlendirilen bitkiler İkizler, terazi, kova Hava Brokoli gibi..Bitkileri çiçek açtıkları zaman kesip vazoya koyarsanız, kokusunun en yoğun olduğu zamanı yakalamış olursunuz. Bitki uzun süre de taze kalır.
Meyvesi yenen bitkiler Koç, aslan, yay Ateş Fasulye, bezelye, soya, mısır, domates, salatalık, kabak, kabak, ayrıca yaz ve kış büyüyen tahıllar, meyveler, fındık, üzüm gibi..

Bu sınıflandırmaya göre, bitkilerin bakım işlemleri (ekim, dikim, hasat gibi) yapılmaktadır. Ay takviminden kısaca böyle bahsettikten sonra, biyodinamik tarımın en önemli parçası olan biyodinamik preparatlardan bahsetmek istiyorum.

Biyodinamik preparatlar

(Preparat: Latincede hazırlanan, hazırlanacak anlamlarına gelir. Doğa bilimlerinde ve tıpta araştırma, deneme amaçlı hazırlanan nesne. Biyodinamik preparatlar ise bitkileri ve toprağı güçlendirmek, canlandırmak için hazırlanır. Hazırlanırken, doğaya tekrar farklı bir formda geri vermek üzere bitkisel, hayvansal, mineral maddelerin, doğal güçlerle kombine edilmesinden faydalanılır.

Biyodinamik preparatları bazen çeşitli hastalıklara veya zararlılara karşı kullanılan ilaçlar gibi yorumlayanlar oluyor. Biyodinamik preparatlar ilaç değildir.

Peraperatlar çok düşük dozlarda (hektara 5 gr. gibi) kullanılarak toprak canlılarının, toprağın, bitkilerin gelişimini, kalitesini iyileştirmek ve hayvan sağlığını korumayı amaçlar.

Almanya’da aldığım bir eğitimde, antropozofiyi de bilmiyordum. Hocamıza bu kadar küçük miktarların nasıl böylesine önemli ve geniş etkisi olur, diye sormuştum. Bana “Nurhayat cep fenerine küçük bir pil koyuyorsun ama aydınlattığı alan çok geniş oluyor, öyle değil mi” demişti. Sonra benim de eğitimlerde verdiğim örneklerden biri oldu.

Tabii preperatların etkisini, aslında homepati ilaçlarının etkisi gibi de düşünmek gerekir.

“Demeter” (biyodinamik) kaliteli ürün elde edebilmek için üreticilerin olmazsa olmazları preparatlardır. Institut für Biologisch-Dynamische Forschung’dan Dr. Johannes König yıllarca yaptığı gözlemler neticesinde preparatların en önemli etkisinin harmonize etmek olduğunu söyler: “Nerede çok şey varsa onu azaltır, nerede az şey varsa veya zayıfsa onu çoğaltır/ güçlendirir.” Yani preparatlar doğada dengeyi sağlamaya yardımcı olurlar.

Preperatları kullanarak çiftçinin, tarımını yaptığı bitkiler, bakımını yaptığı hayvanlar ve toprak ile zihinsel, ruhsal bir bağ kurduğu düşünülür. König’in söylediğine göre biyodinamikçiler preparatları suda karıştırırken (1 saat) meditatif ruh hali, içsel bağlantı hissettiklerini ifade etmişlerdir.

Ukrayna’da 2019 yılında çalıştığım bir biyodinamik çiftlikte preparatı hazırlayan ve uzun yıllar Waldorf okullarında bahçecilik dersi vermiş olan çiftliğin yöneticisi , “Nurhayat preparatları hazırlarken kendimi çok iyi hissediyorum, mutlu oluyorum” demişti. Onu izlerken de inek gübresini bu kadar zevkle karıştıran başka biri var mı diye düşünmüştüm.

Preparatlar iki grup altında toplanır ve her preparat bir numara ile tanımlanır. Demeter’de genelde numarası ile preparatlardan bahsedilir. Başka geliştirilen preparatlar da olmuştur. Ancak onların Demeter yönetmeliğine göre kullanımı zorunlu değildir.

Seyreltilerek Serpilen preperatlar
Nr Preperatın ismi Hazırlanışı Etkisi/ kullanım zamanı Hektar araziye kullanılması gereken miktar
500P Hornmist (boynuz gübresi) Bir el dolusu taze inek gübresi, inek (en an bir kere doğurmuş olan) boynuzu içine doldurulur ve toprağa boynuzlar birbirlerine değmeyecek, aralık olacak şekilde gömülür. Kozmik enerji ve hayvanın enerjisini kabuktan alması amaçlanır. Daha sonra boynuzun içinden çıkarılıp bir kovada su ile karıştırılarak araziye verilir Ekimden önce veya toprak işlenme sırasında verilmesi tercih edilir. Bu sebeple bahar veya sonbaharda verilir. Yılda bir kere en az, toprağa 8 çizerek verilmelidir. Toprak ile bitki arasındaki içsel bir bağlantı sağlar. Köklerin gelişimini, toprak canlılarını teşvik eder. Öğleden sonra verilir 1 boynuz (300gr)+ 40 lt su karıştırılarak / ha
501P Hornkiesel (boynuz silikası)
Silika unu inek (birden çok doğum yapmış inek) boynuzunun içine doldurulur ve güneş gören bir yerde toprağa gömülür. Yaklaşık 6 ay kalır. Sonra çıkarılır ve bir kovada su ile karıştırılarak araziye verilir çiçeklenme veya meyve yapımı sırasında bitkiye verilir. Bitkinin bağışıklık sistemini güçlendirir, verimi ve kaliteyi artırır. Sabah, güneş doğduktan sonra verilir 1 boynuz/ 25 ha 5gr +40 lt su ile karıştırılarak / ha
Fladenpreparat (Ters gübresi) Maria Thun’nun geliştirdiği, Kompostun yapılmadığı veya olmadığı çiftçilerde Demeter yönetmeliğine göre verilmesi gereken bir preperat: Küçük bir kompost preparatı niteliğindedir. İnek gübresi, kompost preparatları ve yumurta kabuklarının ufalanması ile elde edilmiş kireç ve de bazalt unu içerir. Sonra kovada su ile karıştırılarak toprağa verilir. Kompost preperatları gibidir etkisi. Hornmist ile aynı dönemlerde verilir. Ayrı ayrı hazırlanıp, sonra karıştırılarak birlikte verilir. 500 gr +160 lt su/ha
Rapunzel-Organik/İzmir’in preparat hazırlama amaçlı çiftçi gününden…  
Hornmist preparatı hazırlanması… Taze inek gübresinin boynuzlara dolduruluşu.

500, 501 ve Fladenperaparatın suda seyreltilmesi ve araziye verilmesi: Araziye serpilen bu preparatların en önemli aşamalarından biri suda seyreltilmesi evresidir. Bunun için önce bir kova alınır. Bir kovaya boynuzların içinden çıkarılmış veya direk toprağa gömülmüş olan preparatlar su ile birlikte (yukarıda yazdığımız miktarlarda) konur. Sonra ahşap bir sopa ile ve mümkünse alt kısmı çatalsı olan bir sopa ile önce dıştan içe dalga oluşturacak şekilde karıştırılır. Ortada bir girdap ve kaos oluşunca, bu kez de tersi istikamete yine aynı şekilde karıştırılır. Sopa ile devamlı karıştırılan yön değiştirilerek, her zaman suyun hareket halinde, “dinamik” olmasına dikkat edilir. Bu prosese “ dinamize” etme de denir. Her bir preparat ayrı ayrı hazırlanır. Faldenpreparat 20 dakika, diğer iki preparat ise tam 1 saat karıştırılır. Karıştırma işlemi güzel bir manzaraya bakarak, güzel şeyler düşünülerek yapılmalı. Hazırlayanın enerjisi de preparatın verimliliğini etkilemektedir. Preparatlar sırt tulumbasına/ pulverizatöre konmadan önce süzgeçten geçirilir. Hornmist ve Fladenpreparat yere doğru sekiz çizerek, Hornkiesel (501) ise bitkilerin üzerine doğru sekiz çizerek araziye serpilir.

Serpilen preparatların seyreltildiği fıçılar ve karıştırmada yararlanılan sopalar. Genelde bir yere asılarak karıştırma yapılır. (Aydın, Gül Yağı/Isparta)
Serpilen preparatların suda seyreltilirken kaosun oluşması
Güzel manzara eşliğinde preparatı karıştıran bir çiftçi. Bu şekilde karıştırmak zor. Sopa tüm gücü karıştırandan alır, plastik kap içinde karıştırılması arzu edilmez. Sopayı bir ağaca veya herhangi bir yere asarak karıştırmak daha kolay. Birazdan varilin yanında duran sırt tulumbasına doldurup, araziye serpecek.
Ukrayna, Potutory’de 2019 yılında çalıştığım biyodinamik çiftlikte hornmist preparatını sırayla karıştırırken. Kolumuzla karıştırıyor ve kaosu oluşturuyorduk, böylece, enerjimizi tamamen hornmist preparatına veriyorduk. Tabii bu şekilde yapmak oldukça zordu, benim gibi kolu güçlü olmayanlar için… Dönüşümlü olarak arkadaşların yaptığı bu işi çok rahat ve zevkle yaptıklarını gördüm. Hele Christina adeta hiç yorulmuyordu.

Fladenpreparat: Demeter yönetmeliğine göre, kompost olmadığı veya kompost preperatlar ile aşılanamadığı durumlarda kullanılması öngörülür. Bir nevi, küçük bir kompostun, kompost preparatları ile aşılanmış halidir.

Rapunzel- Organik/İzmir’in , preparat hazırlama amaçlı çiftçi gününden, Kasım 2019… Fladenpreparat aşılanıp gömülürken. Sonra çıkarılıp, seyreltilerek kullanılacak.

Preperat hazırlamak istemiyorsanız veya hazırlayamazsanız:

Çiftiçi kendisi pereparat hazırlamak istemiyorsa, satın alabileceği yerler mevcuttur. İşletmesinde sadece suda seyreltme ve komposta aşılanmı evrelerini gerçekleştirebilir veya Fladenpreparat alır. Tabii tercih edilen kendisinin tüm süreçleri yerine getirmesidir.

500 nr preparatın toprak verimliliğini olumlu etkilediğini FİBL (organik üretim üzerine araştırma yapan dünyanın en önemli kuruluşlarından biri) 21 yıllık bir çalışma sonucunda saptamıştır.

Peki inek boynuzu neden bu kadar önemli!

Boynuz bir ineğin yaşamı süresince büyür ve büyür, kendine has bir şekil alır, tıpkı insanın parmak izi gibidir. Boynuzda her buzağı için bir halka oluşmaktadır. Bir ineğin doğurduğu buzağı sayısını bile boynuzlardaki buzağı halkalarından okuyabiliriz. Beslenme, hastalıklar, mevsimler de boynuzun büyümesi ve şekli üzerinde etkili olur. Boynuzlar geviş getiren hayvanların tipik organıdır. Boynuzların elbette hayvanların kendilerini korumaları açısından dışarıya yönelik bir rolü de var. Ancak aynı zamanda içe yönelik etkileri de vardır. Buda ancak geviş getirenlerin özel sindirim sistemleri (ineklerin mideleri 4 bölümden oluşur) ile açıklanabilir. İneklerin boynuzları sadece bir savunma seçeneği olarak değil, sindirim güçlerini teşvik eden bir organ olarak görülür. Preparatların boynuzların içine konmasının bir sebebi de kabuk görevi gören boynuzun kozmik enerjiyi yansıtmasını sağlamaktır.

KOMPOST PREPARATLARI (502-507)
Preparatın nr Adı Neyin içinde hazırlandığı veya neye doldurulduğu Etkisi
502P Civanperçemi çiçekleri (Achillea millefolium) Geyik mesanesinde Bitkinin bulunduğu yere uyumunu artırır, bitkide potasyum metabolizmasını, azot, karbon, sülfür ve potasyum proseslerini düzenler
503P Papatya çiçeği (Chamomilla officinalis) İnek bağırsağında kükürt içeren bu prp.. kalsiyum ile tepkimeye girer ve toprağın sağlıklı olmasını düzenler.
504P Isırgan otu (Urtica dioca) Toprağın yapısını iyileştirir
505P Meşe kabuğu (Quercus robur) Hayvan (inek,keçi, at, koyun gibi) kafatasına Kalsiyum süreçlerini teşvik eder, mantarı hastalıklardan , zararlılardan korur. Bitki de nerede hastalık olma olasılığı varsa, tam da o bölgeyi güçlendirir
506P Karahindiba çiçekleri (Taraxacum offtcinale) İnek gömlek yağı (İnek bağırsak askısı) Potasyum ve silikat proseslerini teşvik eder, bitkinin dış koşullara uyumunu ve besin maddesi çekme özelliğini artırır
507P Kediotu (Valeriana officinalis) Fosforun proseslerini artırır, sıcaklığın toprak, gübre, bitki ilişkisini düzenler
Kompost preparatı gömmek için hazırlanan çukurlar
Rapunzel -Organik /İzmir’in preparat hazırlama amaçlı, çiftçi gününden, Kasım 2019. Papatya çiçeği preparatı 503, yüzler gülümserken, mutlu ve  yardımlaşarak hazırlanırken…  İnek bağırsağı içine konan papatya çiçekleri.

Kompost preparatları olarak şifalı bitkiler / tıbbi bitkilerden yararlanılır. Şifalı bitkiler, yaprak ve/veya gövdeleri veya çiçekleri bir hayvan uzvunun (inek bağırsağı, geyik mesanesi gibi) içine doldurularak, kış boyunca (genelde eylül sonundan marta kadar, yaklaşık 6 ay) doğadaki güçlerden yararlanılabilmesi amacıyla toprakta bekletilir. Daha sonra komposta aşılanırlar. Böylece çok değerli bir kompost elde edilmiş olur. Bu kompost toprağı, humus açısından da daha zenginleştirir.

Kedi otu üzerine serpilir

Kompost yatağının yüzeyi

Kompost hazırlanması (Rapunzel-Organik/İzmir)

Kompostun üst yüzeyinde şekildeki gibi aralıklarla çukur açılır, çukurlara tatlı kaşığı kadar preparat aşılanır ve kapatılır. Son olarak kompostun tüm yüzeyine sıvı kedi otu preparatı serpilir.

Birlikte hazırlama keyfini yaşadığım, enerjinin, paylaşımın güzel ve yüksek olduğu, Rapunzel-Organik/İzmir’in preparat hazırlama amaçlı,  Aydın’ın Köprüova köyündeki çiftçi gününden… Tüm preparatlar hazırlandıktan ve son olarak kompostu da aşıladıktan sonra mutlu yüzler.

Katıldığım, preparat hazırlama amaçlı çiftçi gününde gözlemlediğim, preparatların vesile olduğu başka bir durum da vardı. Çiftiçilerin hepsinin enerjisi yüksek, hep birlikte şakalaşarak, neşeyle, biri yoruldu mu diğeri küreği alıyor, fladen preparatı karıştırıyor veya boynuzun içine taze inek gübresini koyuyor, yardımlaşıyorlar. İş bittikten sonra veya önce preparatlar hakkında konuşma, iş bitiminde birlikte köyde yemek yeme… Bu şekilde yapılıyor olması biyodinamik tarımın ezoterik kısmına da katkıda bulunuyordu.

Preparat çantası

Biyodinamik ve biyo-organik tarım arasındaki “en önemli “ farklılık

Biyodinamik preparatların kullanımının zorunlu olması, bir tarımsal işletmenin bütününde biyodinamik tarım yapılması gerektiği, ay takvimin kullanılması.

Demeter markasını kullanma veya biyodinamik üretim yaptığını onaylatma:

  • Çiftçinin öncelikli olarak işletmesini Avrupa Birliği’nin (AB) ilgili yönetmeliği: 834/2007 ve 889/2008’e göre bir kontrol ve sertifikasyon kuruluşu (KSK) tarafından sertifikalatması gerekiyor. 2021 yılı başından itibaren ise yeni AB yönetmeliği devreye girecektir.
  • Çiftçi “Demeter“ tarafından Türkiye için akredite olmuş bir danışman ile çalışarak biyodinamik tarıma başlar.
  • AB’ye göre sertifikalanmış üreticinin danışman tarafından “Demeter” yönetmeliğine göre biyodinamik tarıma geçişi yapılır.
  • Tarımsal işletme ”Demeter” tarafından onaylanmış bir kontrol ve sertifikasyon kurumu tarafından kontrol edilir ve raporu Demeter’e gönderilir. Sertifikalama ise rapora istinaden Demeter tarafından yapılır.
  • Tabii ”Demeter“ olarak satmayı düşünmeden de biyodinamik tarım yapabilirsiniz.

Yazan: Nurhayat Bayturan

Yararlanılan kaynaklar

-Masterarbeit Petra Kernstock, Bakk. techn: Universität für Bodenkultur Wien, Department für Angewandte Pflanzenwissenschaften und Pflanzenbiotechnologie Institut für Garten-, Obst- und Weinbau, Mögliche kosmische Einflüsse des Mondes auf den Anbau von Radieschen (Raphanus sativus L.), Karotten (Daucus carota L.), Einjähriger Sonnenhut“ (Rudbeckia hirta) nach den Prinzipien von Maria Thun

-Flendsburger Hefte Biologisch Dynamischen landwirschaft

-Biologischer Obst- Gemüsebau Volmar Last

http://molekulerbiyolojivegenetik.org/nobel-tip-2017-odulu-biyolojik-saat/

-Gunter Vogt: The Origins of Organic Farming. In: William Lockeretz: Organic farming: an international history. CABI, 2007. S. 19.

-Rudolf Steiner, Mein Lebensgang, Rudolf Steiner Verlag, Dornach, 2000, Seite 124f

-Helmut Zander: Anthroposophie in Deutschland. Vandenhoeck & Ruprecht, Göttingen 2007. S. 1581 f.

-AnthraWiki